Merhabalar sizlere sanat dallarıyla nasıl tanıştım.  ve  neler yaşadım nasıl ilerledim biraz bunlardan bahsetmek istedim.

Kendi mesleğim öğretmenlik yıllarca anaokulu öğretmenliği yaptım. çocukların dünyası güzel bir dünyadır. Mesleğini seven biriyim.

Bu süreç hastalandığım zaman değişti. 1 sene hastanede lösemiye karşı savaş verdim. Bu kısmı biraz kısa geçeyim. Sonuçta buradayım ve savaşı ben kazandım. Yalnız mesleğime dönemedim doktorlar belli bir süre çalışmamı istemediler. Veee 1 sene de evde dinlendikten sonra başladı her şey. Ne başladı derseniz….

Yeni başlangıçlar, yeni hayat …. Nasıl olacak bundan sonrası ?

Hep çalışmış biri olunca insan evde boş oturamıyor. İşte yönümü değiştiren anlardan biriydi. Mesleğimi yapamıyorsam o zaman ne yapabilirim diye düşünürken belediye ve halk evlerindeki kurslar geldi aklıma. Ve Rölyef, Kat-ı Sanatı, Ahşap, Minyatür Sanatı, ve Çini kurslarına gittim.

Sanat bana iyi gelmeye başladı. Kendimi daha hızlı toplamaya başladım. Gittiğim kursların sanat dallarının hepsi birbirinden güzel ve değerlidir. Ama çini sanatının bende ayrı bir yeri vardır. Çini ile uğraşırken huzuru ve rahatlamayı hissediyorsunuz. Çini üzerine kendimi geliştirmeye karar verdim. Bir çok değerli, hocamızla çalıştım. Kültür bakanlığı ve Gazi Mesleki Eğitimde de eğitim aldım. Bu eğitimler sayesinde çinide desen tasarımı konusunda da kendimi geliştirdim. Desenlerle ilgilenmek yeni tasarımlar yapmakta ayrı bir zevktir. Yani Çini Sanatının her aşaması ayrı bir güzeldir. Bu yolda ilerlerken atölyemizde sizleri de yanımızda görmek isteriz.

                                                                                                             Sevgiyle kalın,

                                                                                                             Burcu KESKİN